İçeriklerimizi okumaya vaktiniz olmadığını düşünüyorsanız, dinlemeyi tercih edebilirsiniz. Sizin için seslendirdik..SoundCloud için, Spotify için bağlantıları kullanabilirsiniz..
Bisikletle her yedi kilometrede (araba ile katedilen aynı mesafeye kıyasla) bir kilogram karbondioksit emisyonu azaltıldığını biliyor muydunuz? Sürdürülebilir şehirlerin en temel fakat hayata geçirmesi bir o kadar zor olan bisikletli ulaşımı uygulayabilen bölgeler neler yapıyor, hep birlikte okuyalım. Yeşil kalın, sevgi ve iyilikle…
Raporlara göre, bisiklet kullanımı yaygın olmasıyla bilinen Hollanda, beş yıllık bir dönemde her yıl 1.41 milyon ton karbondioksitten kaçındı. Bu miktar her yıl 54.4 milyon ton ağaç dikilmesine eş değer. İçinde bulunduğumuz bu süreçte beden sağlığımızı koruyabilme yollarının kısıtlı olmasıyla birlikte bisiklet değerli bir seçenek haline geldi. Dünya nüfusu arttıkça şehirlerin kalabalıklaşması ve insanların ihtiyaçlarını sınırlı imkânlardan karşılama stresi ulaşım yollarını da tetiklediğinden, sürdürülebilir bir yaşam amacıyla yeni bir yola girilmesi için birçok insan seçeneklere yöneldi. Uygulanan alternatiflere bakılırsa bunlardan en doğaya dönük ve sağlıklı olanı bisikletle ulaşım denilebilir. Bu ulaşım türü her ne kadar nüfusun genç olmasına, iklim ve yer özelliklerine bağlı olsa da dünya üzerinde uygulanması çok muhtemel bölgeler bulunuyor. Türkiye’de de pek çok şehirde uygulanan bisikletli ulaşım sistemi, birkaç nokta üzerinden eleştiriye açık olsa bile gezegenimiz için kıymetli adımlara teşvik ettiğimizi söyleyebiliriz. Tekerleklerin vaveylasının şehirlerimizi doldurması umuduyla…
Yazar: Aslı
Editör: Zeynep
Seslendiren: Okan
Keşfedelim Yazarı: Naz
Fotoğraf: Tom Wheatley , Unsplash’ta
Kaynak: I
Gündem
Birleşik Krallık’ta 2030 yılı itibarıyla yeni model benzinli ve dizel otomobil ve kamyonet satışının sona ereceği duyuruldu. Yenilenebilir enerjiye geçiş anlamında oldukça güzel bir adım olan bu örnek, umarız amacı çerçevesinde tüm dünyaya öncü olur. Daha fazla bilgiye bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Hadi Keşfedelim!
Dünyanın en eski çayı olan Rooibos’u daha önce hiç duymuş muydunuz? Bu çayın bir farkı var; kafein içermiyor! Güney Afrika dağlarında yetişen Rooibos bitkisi; kalsiyum, magnezyum, demir ve C vitamini içeriyor. Kafein içermeyen bu lezzetli çay, çocuklar ve anne adayları tarafından gönül rahatlığıyla tüketilebilir..
Yeşil Posta 