İçeriklerimizi okumaya vaktiniz olmadığını düşünüyorsanız, dinlemeyi tercih edebilirsiniz. Sizin için seslendirdik..SoundCloud için, Spotify için bağlantılarını ziyaret edebilirsiniz…
“Zeytin zeytini getirdi
İncir inciri getirdi
Şerbeti üzüm getirdi
Her biri bir şey getirdi
Kimi meyvesini canım,
Kimi gölgesini getirdi.”
Herkese merhaba! Siz değerli okuyucularımızın bildiği gibi bu ay incelediğimiz tema ekoköylerdi. Bugün, ekoköylerin temel felsefelerinden biri olan atıksız yaşam üzerine konuşacağız. Sevgi ve iyilikle, yeşil kalın.
“Sıfır Atık Ev” kitabının yazarı Bea Johnson, atıksızlaşma hareketini şöyle özetliyor: “İhtiyacın olmayanı reddet, ihtiyaçlarını azalt, tükettiğini yeniden kullan; reddedemediğini, azaltamadığını ve yeniden kullanamadığını geri dönüştür ve geri kalanı kompostta çürüt.” Bu anlayışın sürdürülebilir ekoköylerde de hâkim olduğu söylenebilir. Örneğin, ekoköylerin temelinde komün bir yaşam olduğundan, topraktan ayrılan organik ürünler israf olmadan, herkese yetecek şekilde ulaşıyor. Genellikle ortak yaşam alanlarına sahip olduğu için enerji sarf eden beyaz eşyalar yeterli sayıda bulunuyorken bu durumun karbon ve su ayak izine etkisi de yüksek oluyor. Yenilenebilir ve temiz enerji tercih edildiğinden, çıkan atık miktarı en aza indirgenerek yönetimi kolaylaşıyor. Mutfak atıkları, ekim alanlarında kullanılmak üzere kompost haline getiriliyor. Ekoköyler, bu ve bunun gibi birçok örnek ile Johnson’un 5 temel adımının doğayla iş birliği içinde nasıl kolayca sağlanabildiğini bizlere gösteriyor.
Yazar: Aslı
Editör: Zeynep
Fotoğraf: Unsplash üzerinden Marc Kleen
Gündem
Değişen iklim koşulları nedeniyle, Türkiye fındık üretiminde önemli değişiklikler öngörülüyor. Gerekli önlemler alınmazsa önemli verim düşüşleri yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunan “Fındık, İklim Değişikliği ve Çevresel Etkileri Türkiye Raporu”, değişin iklim koşullarının, özellikle yeni tip bitki hastalık ve zararlılarının yaygınlaşmasına neden olduğunu vurguluyor.
Yeşil Posta 