Herkese merhaba! Bildiğiniz üzere, apartmanlarımızın sonsuzuncu katından okuduğumuz postalarımızda bu ay ekoköylerden bahsediyoruz. Çoğu an “keşke, acaba, nasıl olur?” gibi sorularla düşlüyoruz yeni bir yaşamı, özellikle böyle bir süreçten geçerken. Bugün sizlerle “bir ekoköy kurabilmek için gerekli şartlar var mıdır, varsa nelerdir ve kimler ekoköy kurmada öncü olabilir?” konularını tartışacağız. Sevgi ve iyilikle, yeşil kalın.
Bir ekoköy kurma girişiminin ilk aşamasında karar vermeniz gereken iki seçenek var. Bunlardan biri sıfırdan, boş bir arazide alan geliştirmek, diğeri ise var olan bir yerleşkeyi dönüştürmektir. Bu karar aşamasından sonra, arazinizin bulunduğu iklime göre bir planlama yapmanız gerekiyor. Konu üzerinde çalışmalar yapan araştırmacıların bir kısmı, biyoçeşitliliğin yoğun olduğu, eğimin az, toprak veriminin ise çok olduğu ılıman coğrafyalarda ekoköy kurmanın hâlihazırda güç bir girişim olmadığını savunuyor. Özetle araştırmacılar ekoköy felsefesinin tamamlayıcısı niteliğindeki çalışmaların daha anlamlı olduğunu düşünüyor. Örnek olarak Senegal’deki Mbam&Faune Ekoköyü verilebilir. Kuraklık ve toprağın aşırı tuzlu olması gibi nedenlerden dolayı nüfusun seyrekleştiği bölgede, burada kalarak mücadele etmeyi tercih etmiş bir grup insan mangrov ağaçları ile toprağın tuzunu optimum koşullara indirerek araziyi yaşanabilir hale getirdi. Bu örnek, bizlere ‘sadece yaşama elverişli mekânlarda ekoköy kurulabilir’ anlayışının doğru olmadığını gösteriyor. Arazinin seçiminden sonra, doğasını gözlemleyerek neler yapılabileceğine karar vermek çok daha geliştirilebilir bir süreç oluyor. Dünyada pek çok örnekte ekoköyler bir ortaklık projesi olarak yola çıkıyor. Bu anlamda çeşitli meslek gruplarındaki veya zanaat sahibi insanlar ile bir ekip kurabilirsiniz. Resmi izin minvalinde bu ekipte zorunlu olarak mimar, mühendis bulunmasını gerektiren bir şart yok, ancak sizin yapmak istediğiniz işlere göre danışmanlık alabileceğiniz firmalar bulunuyor.
Yazar: Aslı
Editör: Zeynep
Fotoğraf: Unsplash üzerinden Einar H. Reynis
Gündem
Dünya, Avustralya’daki orman yangınları, tanker gemilerinden petrol sızması, Beyrut Limanı’nda yaşanan patlamaların tekrarlanması gibi çeşitli bölgelerde peş peşe gelen çevresel felaketlere tanık oluyor. Öyle ki Beyrut’ta yaşanan patlama başta nitrojen dioksit olmak üzere havayı kirleten kötü gazların salınmasına ve aynı şekilde akciğer kanserine neden olan asbest maddesinin yayılmasına yol açtı.
Yeşil Posta 