Herkese merhaba! Geçmiş yazılarımızda çeşitli ekoköylerin isimlerinden söz ederek, tasarımları, fikirleri ve felsefesi hakkında konuşmuştuk. Bugün sizler için ekoköylerin temelinde yatan yeryüzüne ve insana karşı anlayışlı olma düşüncesiyle harekete geçilmiş uygulamalarından bahsedeceğiz. Yeşil kalın, sevgi ve iyilikle…
Bu uygulamalara bugün aynı zamanda çevreyle uyumlu teknikler diyebiliriz, çünkü içinde bulunduğumuz dairesel çerçeveyi bütüncül olarak kaplıyoruz. Ekolojik köyler çevreyle uyumlu hangi tekniklerle temeldeki felsefesinden şaşmadan varlığını koruyor, dört gruba ayırdık;
Yenilenebilir enerji
Enerjinin basit bir yaşam anlayışında dahi ihtiyaç olduğunu kabul edersek, ekoköylerin gerekliliklerinden birine temiz enerji elde etmek diyebiliriz. Köyün coğrafi konumuna ve nüfus oranına uygun olarak rüzgar, güneş veya biyokütle enerjileri kullanılabilmektedir.
Ekolojik malzeme kullanımı
Ekoköylerde bina, yol ve altyapı işlemlerinin yapımında doğanın sunduğu malzemeler kullanılmaktadır.
Kimyasalsız tarım
Ekoköylerin en önemli özelliklerinden biri doğal ürün yetiştiriciliğine alan sağlıyor olmasıdır. Köylerin çiftçilik için ayrılmış bölgeleri yoğun olmakla birlikte buradan sağlanan tarım ürünleri kimyasal içermeyen üretim süreciyle bir hayli önemli olmaktadır.
Permakültür uygulamaları
Permakültür, tarımsal üretimi doğanın karşısında değil, onunla beraber hareket ederek gerçekleştirilmesi sistemine dayanmaktadır. Permakültürün pratik uygulamaları sırasında su ihtiyacı yağmur suyu hasadıyla, yabancı otlarla mücadele malç uygulamalarıyla, gübreleme ve toprak iyileştirme kompost yapımı ve baklagil ekimiyle gerçekleştirilir. Böylece toprak sağlığını korumaya özen gösterilmektedir. Bununla birlikte birbirini dengeleyen çok çeşitli ürün ve tür bir arada yetiştirilir ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olmasına özen gösterilir. Aynı zamanda permakültür için, kimyasalsız tarımın gereği demek yerinde olmaktadır.
Derleyen: Aslı
Gündem
WWF ve Londra Zooloji Derneği’nin (ZSL) iki yılda bir hazırladığı Yaşayan Gezegen serisinin 2020 Yaşayan Gezegen Raporu çıktı. Rapora göre, COVID-19 gibi hayvan kaynaklı hastalıkların ortaya çıkışında da etkili olan çevre sorunları, yarım asırdan daha kısa bir sürede, dünya genelinde memeli, kuş, çift yaşamlı, sürüngen ve balık popülasyonlarının ortalama üçte iki azalmasına yol açtı.