
Her birimizin doğaya saygı duyduğu bir dünya dileğiyle..
5 Haziran Dünya Çevre Günü’müz Kutlu Olsun!
Çocukluğumuzda uzak şehirlerden gelen akraba ve dostlarımıza dönüş yollarına koyulmadan buraya özgü sebze meyveler paket edilirdi. Çünkü yaşadıkları yerlerde bulunmazdı bu ürünler. Özellikle son on senedir bu ‘’yöre paketleri’’ popülerliğini kaybetti çünkü her şeyi her yerde bulabiliyoruz. Peki bu, aslında sadece yaşam standardının yükselmesi midir yoksa var olması gereken bir dengeyi kaybetmek mi? Yeşil kalın! Sevgi ve iyilikle…
Nüfusun artışı ile doğrudan yükselen gıda ihtiyacı, peşine endüstriyel tarım olgusunu getirdi. Çünkü bir alana düşen ürün verimi artırılırsa bu ihtiyacın üstesinden gelinebilirdi. Bu vesileyle mekanikleşme, kimyasal tarım ilaçları, gübreler, tek ürün çiftlikleri gibi sistemler hayatımıza girdi. Ürün kapasitesi artış gösterdi fakat başka sorunlar ayyuka çıktı; erozyon, toprak ve su kirliliği ve biyoçeşitliliğin azalışı. Bu ekolojik problemler sıklaştıkça daha çevresel, doğaya yönelik ve adil çözümler üretilmeye çalışıldı. İşte sürdürülebilir tarım da bunlardan birisi. Sürdürülebilir tarımın ana felsefesi, doğada kendiliğinden gerçekleşen süreçlerin ‘’yardımını alarak’’ üretim yapabilmek. Kaliteli ve yeterli ürün kapasitesi sağlayarak tarımda sürekliliği devam ettirmeyi vizyonu olarak açıklayan bu sistem, doğasever birçok çiftçi tarafından uygulanıyor. Sürdürülebilir tarıma en sık yöneltilen eleştiri, daha az miktarda mahsul sağlayıp, daha fazla arazi kullanımına neden olduğu. Ancak bugünün dünyasını yaşamak sadece bu anı değil geleceği de düşünmek anlamına geliyor ve gelecek yıllara bu sürdürülebilir teknikleri taşıyarak gidebilirsek en az endüstriyel tarım kadar verim sağlanacağı verilerle kanıtlanmıştır.
Derleyen: Aslı
Yararlanılan Kaynaklar: https://www.nationalgeographic.com/environment/habitats/sustainable-agriculture/
http://tarimtema.org/#
GÜNDEM
Samsun’un Kavak-Havza-Atakum ilçeleri arasındaki Şahin Dağları’nda altın madeni aramalarında binlerce ağacın kesildiği iddia edildi. Şahin Dağları’nda ağaç katliamı yapan şirketin 11 bin 758 hektar alanda altın aramak için altı ayrı ruhsat aldığı ve 2024 yılına kadar arama izninin olduğu belirtildi.