Herkese merhaba! İçme suyu ihtiyacımızı karşılamak için genellikle damacanaları kullanıyoruz. Uzun yıllardır hayatımızda olan bu materyalin ne gibi tehlikeler içerebileceğini düşünmüş müydünüz? Gerek suyun uzun bekleme süreleri, gerek depozito uygulamasının uygun yapılmaması sebepleriyle ‘’temiz su’’ içtiğimizi sanıyorken yanılıyor olabiliriz. Hep birlikte öğrenip, gerekli tedbirleri alabiliriz. Yeşil kalın! Sevgi ve iyilikle…
Daha önceki postalarımızda da bahsettiğimiz gibi plastiğin sert olmasını sağlaması gibi nedenlerle kullanılan BPA maddesi, damacanalardaki iç duvarlarda da bulunuyor. Bu maddenin endokrin sistemimizin dengesini bozduğunu, kanser ve nörolojik problemlere sebep olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Ayrıca BPA ile fosgen adında oldukça zehirli bir kimyasal gaz ortaya çıkıyor. Bu kimyasal maddeler damacanadaki suya karışıyor ve kimyasal bir su satın almış oluyoruz. Damacanaların yönetmelikte belirlendiği gibi koliform bakteri bulundurmaması gerektiği kontrol ediliyor ancak pompanın takılması ile sularda koliform bakteri varlığı tespit ediliyor. Yani damacanalara pompa takılmasından sonra alınan örneklerin % 60’ında koliform bakteri tespit ediliyor. Bu bakterilerin varlığı, damacana sularına takılan iyi temizlenmemiş pompaların olduğunun göstergesi. Ayrıca damacanalara suyu basan pompalar dışarıdan aldığı hava yardımı ile bastığı için nemli ve havaya açık bir ortam oluştururlar ve damacanalar her zaman bakteriyolojik kirliliğe açık hale geliyor. Damacana pompalarında oluşan bakteriler; hepatit virüsleri, ishal, tifo, dizanteri gibi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bakterileri barındırıyor. Kanser hakkında çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Erkan Topuz eve damacanayla alınan su hemen cam şişelere boşaltılması gerektiğini, günlerce bekletmenin doğru olmadığını belirtiyor.
Yararlanılan Kaynaklar:
https://rainwater.com.tr/damacana-sulardaki-tehlike
https://www.mynet.com/buyuk-tehlike-megerse-kanser-ve-kisirlik-satin-aliyormusuz-1171613-myyemek#
Derleyen: Aslı
Yeşil Posta 