
Herkese merhaba! Bazen aile büyüklerinden, gençlik zamanlarında çok sevdikleri ve sıklıkla yedikleri bir sebze/meyve vs. olduğunu ama artık bunları bulamadıklarını, bulsalar da fiyatlarının çok yüksek olduğunu duyarız. Bu durumun yani çeşitliliğin devamının, iklim krizine ve çevresel kirliliğe yol açmayan doğa dostu alışkanlıklar geliştirmemize bağlı olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Gelin hep birlikte neler yapabileceğimize bakalım. Yeşil kalın! Sevgi ve iyilikle…
Dünya genelinde yaşanan biyoçeşitlilik kaybı, gıda üretiminin azalmasına yol açmaya devam ediyor. Bu durumu tetikleyen en önemli unsurlar endüstriyel tarımda kullanılan pestisitler, zararlı kimyasallar, monokültür tarım yani belirli bir bitki türünün bir bölgede uzun yıllar yetiştirilmesine dayanan yöntem, iklim krizi, tarım alanların yok edilmesi, betonlaşma ve BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün hazırladığı rapora göre dünyadaki gıda üretiminin dörtte üçüne katkı sunan tozlayıcıların tehdit altında olması. Sürdürülebilir gıda anlayışıyla, gelecekte ve şu an tüm canlıların sağlığını etkileyecek öneme sahip beslenme ihtiyacının karşılanabilmesi için karar vericiler ne yapmalı konusuna gelirsek, biyolojik çeşitliliği tehdit eden pestisit kullanımından vazgeçilerek doğa dostu alternatif uygulamaların özendirilmesi, monokültür tarım yerine çeşitliliği destekleyici yöntemlerin benimsenmesi, kuraklığa dayanıklı yerel tohumların ekimi gibi iklim krizine uyum tedbirlerinin alınması, tarım alanlarındaki yapılaşmanın engellenmesi, bizi görülebilir olumlu değişim ve sonuçlara götürecektir. Bizlerin bu konuda atacağı en etkili adımlardan biri de, kendi bölgemizdeki doğa dostu küçük çiftçileri araştırıp, onlardan alışveriş ederek, toprağa bağlı yaşamlarını sürdürebilmeleri için destek olmak olacaktır.
Yararlanılan kaynak: http://www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=8048
Derleyen: Aslı