Biz iklim krizinin acısını hisseden ilk nesil, bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesiliz..

Herkese merhaba! Bugün oldukça mühim bir konuya yer vermek istedik. Dünya son 30 yıldır görülebilir şekilde değişiyor. Yani kabaca 90lı yılların başlarında doğan biri iklim değişikliğini çocukluk, gençlik ve yetişkin dönemlerinde ya birebir hissetti ya çevresinden duydu. Bir şekilde bu olguyla birlikte büyüdü. Peki artık bu olguyla yaşamaya başlayan çocuklara iklim krizi nasıl anlatılabilir, gelin birlikte öğrenelim. Yeşil kalın. Sevgi ve iyilikle…

Çocuklara iklim değişikliği konusunda uzman Megan Herbert’in makalelerinden derlenerek oluşturulan Eğitim Kolektifi’nin ilgili yazısında, öncelikle yapılması gerekenin şu olduğu belirtiliyor: İklim krizi denildiğinde hala kuzey kutbunda yiyecek bulamayan kutup ayılarını ve bizlere çok uzak coğrafyadaki büyük fırtınaları düşünmekten olabildiğince hızlı şekilde uzaklaşmak. Böylelikle çocuğunuza iklim değişikliğini bir mit gibi anlatmamış oluyorsunuz. Kışın karın ve yağmurların artık daha az yağması gibi onların da hissettiği nedenlerden bahsetmenin doğru olabileceği söyleniyor. Tabii ki olumsuz senaryolar sıralayıp korkutmak oldukça yanlış fakat iklim krizinin artık ütopik bir senaryo gibi anlatılması için de yanlış bir zamandayız.

Konuşmaya ekosistemi anlatarak başlayabileceğimizi belirten Herbert, yeryüzünde tüm hayvanlar, bitkiler, insanlar ile havanın, toprağın, güneşin bir denge oluşturduklarını; tek ve büyük bir ekosistemin değil, küçüklü büyüklü milyonlarca ekosistemin var olduğunu; bu ekosistemlerde herhangi bir varlığın eksikliğinin bütün dengeyi bozabileceğini ve canlıların bozuk bir ekosistemde yaşayamayacaklarını söylemlerimizde kullanmamız gerektiğini düşünüyor. Dünyanın atmosfer adı verilen gazlarla çevrili olduğunu ve atmosferin güneşin ışınlarını düzenlemekten, dünyanın ısısını ayarlamaya kadar pek çok sorumluluğu olduğunu, son yıllarda olması gerekenden çok daha fazla olan karbondioksit gazının atmosferin dengesini bozduğunu anlatmamızı doğru buluyor.Atmosfere salınan fazla karbondioksit gazının dünyanın fazla ısınması; dünyanın fazla ısınmasının ekosistemin bozulması ve iklimlerin bozulması, birçok canlı türünün yok olması, besin kaynaklarımızın etkilenmesi demek olduğunu örneklerle açıklamamızı istiyor. Bizlerin abartarak yaptığımız pek çok eylemin sonucunda çıkan karbondioksit gazını nelere dikkat ederek azaltabileceğimizi açıklamamızı öneriyor. Bunlara örnek olarak, hepimizin araba sahibi olması, ocaktaki çaydanlıkta suyu uzun uzun kaynatmak, elektriği fazla kullanmak, ormanların azalması, fabrikaların kontrolsüzce çevreyi kirletmesi verilebileceğini söylüyor. Tüm bunlara ek olarak, görsel animasyonlardan da yardım alabilmek mümkün. Joss Fong’un tetris oyununa benzeterek iklim değişikliğini özetlediği video oldukça işinize yarayabilir. Türkiye’de ise TEMA’nın hazırladığı ilgili videoların küçük yaş gruplarındaki arkadaşlarımızın daha kolay anlamasına güzel bir zemin hazırlayacağını düşünüyoruz.